“`html
Yenidoğan Çetesi Davasında 9. Gün: Hemşireler ve Hastane Müdürlerinin Savunmaları
Yenidoğan Çetesi ile ilgili davanın 9. duruşması başladı. Sanık hemşire Renginar Molla, suçlamaları reddederek” yoğun bakımda çalıştım, her şey doktorun yönlendirmesi doğrultusunda gerçekleşti.” şeklinde savunma yaptı.
MOLLA: “HASAN BASRİ GÖK BENDEN BELGELERİ ALIYORDU”
Sanık hemşire Renginar Molla, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
- “Fırat Sarı ve Hasan Basri Gök hastanede göreve başlayınca belgelerin onlarda olacağını söylediler, bana hasta bakımını yapmamı belirttiler.”
- “Hasan Basri Gök, belgeleri benden alıp epikriz yazacağım diyordu.”
Hemşire Renginar Molla, finansal zorluklar yaşadığını ve yurt dışına çıkabilmek için Fırat Sarı’dan yardım istediğini, parayı geri vermek istediğinde ise Sarı’nın kabul etmediğini öne sürdü. Ayrıca, Fırat Sarı’nın oksijen tedavisi gören bir bebeği “oksijen almadı” şeklinde kaydettiğini iddia etti.
Diğer sanık Bağcılar Şafak Hastanesi Müdürü Mustafa Kazan savunmasına başladı. Kazan, şehir dışına taşınarak istifa ettiğini belirtti ve iddianamede işletme müdür yardımcısı olarak geçtiğini ifade etti: “Benim tıbbi süreçlerde imza yetkim bulunmamaktadır.”
Kazan, ilgili iddiaları reddederek, “Bu örgütü gözaltına alınca öğrendim. Hiç kimseyi tanımıyorum ve para alışverişim de olmadı.” dedi.
KAZAN: “HASTA BAŞINA 10 BİN TL DEDİLER”
Melih Kazan savunmasında devam etti:
- “Gıyasettin Mert Özdemir ile sadece telefon görüşmelerim oldu; hasta gönderene para ödenmesine dair bir konuşmamız oldu.”
- “Bir konuşmamızda hasta başına 10 bin TL belirttik, başka bir görüşmemizde ise 50 bin TL gibi bir rakamdan bahsettik.”
Mahkeme başkanı, “Bizi aptal yerine koymayın.” diyerek sanığın ifadelerinin doğruluğunu sorguladı.
Kazan, “Mert’le görüşmelerde hastane yönetiminin kararlı olduğunu bildim ancak kendi adıma hiçbir ödeme yapmadım, muhasebe işlemleri hastaneye aittir.” dedi ve savcıya, “Dışarıda bunun nasıl anlatıldığını umursamıyorum.” ifadesiyle yanıt verdi.
SANIK AVUKATLARINDAN İTİRAZLAR
Sanık avukatlarından biri, savcının “Bebeklerin para karşılığında satışını nasıl görmedin?” sorusuna itiraz etti ve “Bu çok yanlıştır; dışarda bilgilendirme yanlış yapılacak.” şeklinde tepki gösterdi.
Diğer sanıkların avukatları da aynı şekilde savcının sözlerine karşı çıktı, “Bebeklerin hastane kabulü tamamen sağlık ile ilgilidir ve herhangi bir ölüm olayı yaşanmamıştır.” dediler.
FIRAT SARI’YA YÖNELTİLEN SORULAR
Fırat Sarı’nın, “Mustafa Kazan başka hasta bulucularla çalıştı mı?” sorusuna sanık, “Hayır, sadece Gıyasettin ile çalıştım.” yanıtını verdi.
YAVUZ: “HASTANE EN ÜST DÜZEYDE DEĞERLENDİRİLDİ”
Bağcılar Şafak Hastanesi Başhekimi Semiha Yavuz, tüm suçlamaları reddetti ve hastaneyle ilgili yapılan denetimlerde yüzde 99,56 başarı sağlamış olmalarının kendilerini gururlandırdığını belirtti. “Sağlık Bakanlığı denetimcisi, hastaneyi çok beğendi.” dedi.
KAZAN: “KENDİ ÇOCUKLARIM GİBİ BAKARIM”
Kazan, bebeklerle ilgili iddialara cevap vererek, “Hiçbir zaman böyle bir talepte bulunmadım ve böyle bir durumla karşılaşmadım.” dedi.
Semiha Yavuz, “Başka bir yöneticinin adını hatırlamamış olması tamamen yanlış. Ben çocuklarıma kendi evlatlarım gibi bakarım.” ifadelerini kullandı.
BAĞCILAR MEDLIFE ÜZERİNE SORULAR
Savcı, müdürlerin kimlere bağlı olduğunu sorduğunda, Kazan “Cem Bey’in ismini duymak istiyorsunuz” diyerek yanıtladı.
İlker Gönen, “Başhekimlikte epikriz yazılı için son onayı kim veriyor?” sorusuna, “Doktorlar son onayı verir.” diyerek cevapladı.
Yüzde 99,56 başarı sağladıklarını belirten Yavuz, “Sağlık turizmi nedeniyle para kazanma durumu var, ancak bu durum hastanenin standardını asla etkilemez.” dedi.
KAYA BEBEĞİN ÖLÜMÜ ÜZERİNE SAVUNMA
16. tutuksuz sanık hemşire yardımcısı Batuhan Çetin, Kaya bebeğin ölümünden dolayı suçlandı. Çetin, savunmasında, “Denetimden önce hastane her zaman bilgilerle donatılırdı, doktor bulunmazdı ve epikriz yazma süreci eksikti.” ifadelerini kullandı.
Çetin, “Bebeğin durumu ciddi olduğunda kalp masajı yaptım çünkü onun yaşamı söz konusuydu.” diyerek özür diledi.
“`